Aşerme, hamilelik sürecinde ortaya çıkan ve yiyeceklere duyulan özlem olarak adlandırılabilir. Pek çok anne adayının, aniden bir yiyeceğin kokusunu ya da tadını duyumsadığı belirtilir. En çok tatlı, tuzlu ve ekşi tatlara karşı aşerme duyulmaktadır.

Hamileliğin belirtisi olarak bilinen aşerme durumu, bilimsel olarak kanıtlanmış bir olay değildir. Bazı uzmanlar, aşermenin hormonal değişimlerin bir sonucu olarak ortaya çıktığını söylemektedir.

Aşermenin bilimsel dayanakları şu şekilde sıralanabilir;

• Hamile kadınların hormonlarının değişmesi bazı besinlere karşı istek uyandırabilir.
• Hamilelikte ortaya çıkan güçlü koku ve tat alma duyusu besinlere olan isteği arttırabilir.
• Gebelik öncesinde iyi beslenmeyen ve hamilelik sürecinde beslenme konusuna önem vermeyen kadınların D vitamini eksikliğinde ortaya çıkabilecek bir durumdur.

Aşerme durumu anne adayı için merakla beklenilen konulardan biridir. Bu olay baba adaylarını bazen zora soksa da özellikle ilk gebelikte karşılaşılacak bir durumdur.

Hamilelerin neredeyse %85’inde aşerme durumu gözlenir. Anne adayları bazen akıllarında olmayan şeyleri isteyebilir, belki de o zamana kadar hiç sevmedikleri gıdaları bile yemek isteyebilir. Peki, gebelikte aşerme ne zaman başlar?

Üçüncü ay hamilelikte aşermenin yoğun görüldüğü süreçtir. 12-24 hafta içerisinde yoğunlaşır. 7 veya 8. aylardan itibaren azalarak sona erer.

Halk arasında kullanılan “aşerilen gıda alınmazsa, bebekte o gıdanın izi kalır” gibi batıl inançların, bir dayanağı bulunmamaktadır. Hamilelik süresince dengeli beslenme ön planda tutulmalıdır.

Birçok kadın hamilelik süresi boyunca farklı aşerme durumları yaşamaktadır. Gecenin bir yarısı canı erik çeken kadından, sabahın köründe kebap yemek isteyenine, akşam yemeğinden sonra canı sütlaç çekenden, birden turşu yemek isteyenine kadar birçok hikâyeye şahit olmuşsunuzdur.

Aşerme hakkında yapılan araştırmalar gösteriyor ki, bu süreç psikolojik bir durumdur. Hamile kadının canı gıda yerine bazen toprak, kil gibi şeyleri çekebilmektedir. Bu durum Pika sendromu olarak adlandırılır.

Aşermeler gebeliğin normal belirtileri olarak adlandırılır. Oysaki besin olmayan şeyleri canı çeken hamilelerin demir eksikliği olduğu tespit edilmiştir. Bu eksikliği yaşayan kadınların, takviye edici gıda alarak bu eksikliği tamamlaması gerekir.

Diğer bir yandan gebelik sürecinde aşerdiğiniz yiyecek miktarı sık hale geldiğinde, kilo alma problemleri ile karşılaşılabilir. Eğer sağlıklı ürünleri canınız çekiyor ve tadınca aşerme isteğiniz geçiyorsa, korkulacak bir durum yoktur. Yine de her zaman tedbirli olmalı ve düzenli yeme alışkanlıkları oluşturmalısınız.

En Çok Aşerilen Yiyecekler Hangileridir?

Aşerme gebelik sürecince sık görülen bir durumdur. Ekşi tatları aşermek kadar, tatlı ağırlıklı gıdalar tüketmek istemek de gayet doğaldır. Alışkanlıklarınızı tamamen değiştirebilecek bu olay hamileliğin ilk üç ayında kendini göstermeye başlar.

Protein ağırlıklı beslenen bir kişiyken karbonhidratlı yiyeceklere, tahıl içeren besinler tüketirken, tatlıların bulunduğu öğünlere ilginiz artabilir.

Uzmanların hormonel değişikliklere sebep olduğunu söylediği aşerme döneminde, anne adayı birçok farklı tada aşerebilir. Hamile değilken bile kadınların aklını başından alan çikolatanın, erken gebelikte en çok tüketilen ve aşerilen besin olduğu söylenmektedir.

Çikolatanın zıt tadında olan turşu da hamilelerin sık sık aşerdiği besinler arasındadır. Yerken yüzümüzü ekşiten limon da yine gebelerin iştahla aşerdiği besinlerden biridir.

Hamilelikte Tuzlu Yiyeceklere Düşkünlük

Hamilelik döneminde tuzlu yiyeceklere olan düşkünlük, vücutta sodyum eksikliğine işaret eder. Eğer vücudunuzda sodyum eksikliğiniz varsa, vücut bu eksikliği tuz aşererek kapatmak isteyecektir.

Tuzlu olan besinlere karşı aşerme olması, kan hacminizin artmış olmasına da işaret edebilir. Bu nedenle eğer vücudunuz düşük tansiyonunu, yani yüksek kan hacmini seviyor ise tuzlu yiyecekleri aşermesi olası bir durum olacaktır.

Hamilelikte Tatlı Yiyeceklere Düşkünlük

Hamile olan birçok anne adayı tatlı yiyecekler aşermektedir. Bunun sebebi ise kan şekeri düşüklüğünden dolayı vücudun şekere ihtiyaç duymasıdır.

Vücut şeker ihtiyacını aşerme yoluyla belli ederek, tatlı besinleri ister. Bu durumda dikkat etmeniz gereken en önemli konu ise tatlı tüketiminde aşırıya kaçmamaktır. Aşırı tüketilen tatlı geri verilmesi zor olan kiloların alınmasına neden olabilir.

Hamilelikte Baharatlı Yiyeceklere Düşkünlük

Eğer hamilelik döneminde baharatlı yiyeceklere düşkünlüğünüz var ise bunun sebebi aromatik bir damak tadınızın olduğunun göstergesidir. Tatlı ve tuzlu yiyeceklerden sıkıldıysanız, baharatlı tatlara yönelebilirsiniz.

Bu besinleri tüketirken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, fazla acı tüketmemeniz olacaktır. Bazı baharatların gebelik sürecinde kullanılması sakıncalıdır.

Eski bir Hint inanışına göre hamilelik süresince baharatlı yiyecek tüketen kadının erkek, tuzlu yiyecekler tüketen kadının ise kız çocuğu olmaktadır. Bu inanışın bir batıl inanç olduğunu, artık sadece geleneksel bir motif olarak yaklaşmak gerektiğini unutmamalıyız.

Hamilelikte Asitli Yiyeceklere Düşkünlük

Bazı hamileliklerde anne adayının asitli yiyecekler aşerdiği gözlemlenmiştir. Greyfurt, portakal, limon gibi yiyeceklere karşı olan düşkünlüğün iki sebebi vardır.

Birincisi, midenin yeterince asit salgılamaması durumunda dışarıdan asit içerikli yiyecekleri istemesidir.

İkinci neden ise vücutta C vitaminin eksik olmasıdır. Bilindiği üzere narenciye ürünleri yani turunçgiller C vitamini açısından oldukça zengin meyvelerdir. Bu da vücudun eksik olduğu değerleri tamamlamasına yardımcı olacaktır.

Hamilelikte Toprak ve Kil Yeme İsteği

Yiyeceklerin dışındaki ürünleri yemek istemek psikolojik bir durumdur. Pika olarak adlandırılan bu sendrom mutlaka bir psikiyatrist tarafından kontrol altına alınmalıdır.

Bu tür ürünleri yeme isteği, hem annenin hem de bebeğin sağlığını tehlikeye atacak durumlar yaratabilir. Uzmanlar bu durumun mineral ve demir eksikliğinden kaynaklandığını söylemektedir.

Eğer siz de böyle aşermeler yaşıyorsanız, bir doktora başvurarak dengeli ve düzenli beslenme programına başlayabilirsiniz.

Hamilelikte Aşermeyi Kontrol Etmek Mümkün mü?

Hamilelik süresi boyunca farklı şekilde karşınıza çıkacak olan aşermeyi kontrol altına almak belirli düzenlemelerle mümkündür.

Kontrol altına alınmayan aşermeler, anne ve bebek sağlığı açısından tehditler oluşturabilir. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının uyarılarına göre, düzensiz beslenme ve aşırı yeme alışkanlığı kilo artışına sebep olmaktadır.

Her hamilelikte aşerme olmayacağı gibi, hamileliğin son ayında bile karşınıza çıkabilecek bir durumdur. Tüm bu olasılıkları göz önüne alarak, aşermeyi kontrol etmenin yolları mevcuttur.

En önemli şartlardan biri hekim muayenesidir. Siz de bir hekime başvurarak, mineral ve vitamin sayımınızı yaptırabilirsiniz. Böylece eksik olan vitaminlerinizi doğal yollardan sağlayabilirsiniz.

Diğer yandan kahvaltı öğününüzü atlamamaya özen göstermelisiniz. Her gün düzenli olarak yapılan kahvaltılarda yeterli besini aldığınız için gün içinde aşerme hissi duymazsınız.

Öğünlerinizi az az ve sık sık olarak tüketmek, aşerme duygunuzun ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır. Özellikle gün içinde öğün atlatan kadınların kan şekerinde düşme görüldüğü için tatlı aşerdikleri görülmüştür.

Son olarak, düzenli bir egzersiz programı hazırlamanız oldukça faydalı olacaktır. Egzersiz, sizi daha zinde tutarak hormon seviyenizin dengede kalmasını sağlayacaktır.

Hamilelik sürecinde ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmanız gerektiği için, her gün yarım saatlik bir doğa yürüyüşü, düzenli bir egzersiz için yeterli olacaktır.

Aşerme Cinsiyeti Belirler Mi?

Hamilelikte bebeğin cinsiyetini tahmin etmek için dile getirilen birçok batıl inanç bulunmaktadır. Bunlardan biri de anne adayının aşerdiği tatlar üzerinden bebeğin cinsiyetinin belli olacağına inanmaktır.

Tatlı aşeren annenin bebeğinin erkek, tuzlu aşeren annenin bebeğinin ise kız olacağına inanılmaktadır. Tabii ki bebeğin cinsiyetinin öğrenilmesi doktorun yapacağı ultrason kontrolü ile mümkündür.