Sağlığınız İçin Normal Doğum Mu Sezaryen Doğum Mu?
Çocuk sahibi olmak, ebeveynlerin en büyük hayalidir. Heyecan verici tarafının yanında tüm sürecine önem verilmesi gereken bir konudur. Her anne adayı 9 ay boyunca karnında taşıdığı bebeğini sağlıklı bir şekilde kucağına almak ister.
Peki, anne adayları hangi doğum şeklini tercih etmeli? Tercih edeceği doğum şekli bebeğin sağlığı için ne derece önemli? Bu makalemizde doğum çeşitlerine dair bilgileri sizler için derledik.
Hamile olduğunu öğrenen anne adayı, doğuma kadar geçen süreç boyunca bebeğin sağlıklı gelişiminin yanında nasıl doğum yapacağını da düşünmeye başlar. Hem bebeği hem de kendi sağlığı için en doğru doğum şeklini seçmek ister.
Bu konuda birçok söylenti bulunmaktadır. Oysaki nasıl doğum yapacağı tamamen anne ve bebeğe özgü olmalıdır. Anne adayı doktorlar tarafından kontrol edilir ve onun için en uygun doğum şekline yönlendirilir.
Doğum Çeşitleri Nelerdir?
1) Normal Doğum
Normal doğum, doğum şekilleri arasından en doğal olanıdır. Bilimsel olarak, vajinal yoldan annenin kendi ağırlığından oluşan ağrılarıyla birlikte bebeğin doğması olarak tanımlanır.
Normal doğum yapan anne adayının herhangi bir teknik alet, epidurallar ve ameliyat korkusu gibi düşünceleri olmaz. 9 ay boyunca hareketsiz duran rahim, doğum yaklaşmaya başlayınca kasılma hareketlerinde bulunmaya başlar.
Normal doğum 3 evreden oluşmaktadır. Bu evreler; ilk kasılmanın başlamasından, tam dilatasyona kadar geçen süre birinci evre, tam dilatasyondan bebeğin doğmasına kadar geçen süre ikinci evre ve tam plasentanın ayrılması ile sonlanan üçüncü evre olarak adlandırılır.
Normal doğum gerçekleşirken rahim ağzının 8-10 cm kadar açılmış olması gereklidir. Rahim ağzının tam açılmasından itibaren bebeğin doğmasına kadar olan sürede, annenin doğru şekilde ıkınması gerekir. Bu ıkınma doktorun söylediği sıklıkta gerçekleşmelidir.
Bebeğin başı göründükten sonra, doktorların yardımıyla omuzları, vücudu ve bacakları çıkartılır. Plasentanın da çıkarılmasıyla birlikte doğum sonlanmış olur.
Anne adayı ile bebek arasındaki bağı sağlayan göbek kordonu kesimi, ne kadar geciktirilirse bebeğin sağlığına o kadar faydası olmaktadır. Özellikle demir eksikliğinin görülmemesi açısından kordon kesiminin birkaç dakika sonraya alınması, bebeğin kan seviyesini %32’ye yükseltecektir.
Doğum yapıldıktan sonra herhangi bir problem olmaması durumunda, genellikle 1 gün hastanede kalış sağlanır.
Normal doğum yapan annelerin doğum sonrasında oluşan ağrı ve şikâyetleri, sezaryen doğum yapan annelere göre daha azdır.
Normal doğum, birçok insanın düşüncesine göre çok cesurca bir karar gibi görünebilir. Oysaki bu süreç doğal bir işleyiştir.
Düşük riskli hamilelik yaşayan birçok sağlıklı kadının normal doğum tercih etmesinin nedenleri şunlardır;
1. Doğum süreci boyunca hissedilen tüm duyguları yaşama isteği,
2. Doğum prosesine güven duyması,
3. Kendi doğum yapma yeteneklerine güven duyması,
4. Doğumda yaşanan ağrılara dayanıklı olacağına inanması,
5. Kullanılan tıbbı araçların anne ve bebek sağlığına etkisini önleme isteği.
Normal Doğum Sancılarından Korkmayın
Her aile bebeğin dünyaya geleceği günü sabırsızlıkla beklemektedir. Anne adayları ise doğum sancısı yaşayacak olmalarından oldukça endişe duymaktadır. Doğumda yaşanan bu sancı doğanın kadınlara yardım elini uzatma şekli olduğu için aslında değerlidir.
Her kasılmanın acısı bir rehber konumundadır. Doğum yapan kadının bulunduğu pozisyonu ve davranışlarını hissettiklerine karşılık olarak seçer. Bu da kasılmaların gücünü ve verimini arttırarak bebeğin, doğum kanalı boyunca aşağı yönde hareket etmesini sağlamaktadır.
Bu sancı epidural anestezi yöntemi ile ortadan kaldırılırsa, geri bildirim sistemi bozulmuş olur ve doğum yavaşlayarak daha az verimli hale gelir.
Yine de sizin için en doğru doğum yöntemini doktorunuza danışarak yapmanız bebeğin sağlığı için önem taşımaktadır.
2) Sezaryen Doğum
Sezaryen doğum bir veya birden fazla bebeğin doğmasını sağlamak adına, annenin karnına ve rahmine cerrahi müdahale ile kesik yapılmasını kapsar. Normal doğuma alternatif olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Sezaryen doğum cerrahi bir işlemdir. Lokal anestezi, genel anestezi veya epidural anestezi altında yapılmaktadır. Bebeğin büyük olması, doğum sırasında ortaya çıkabilecek bazı sorunlar ya da bebeğin doğum için ideal bir pozisyonda bulunmaması gibi nedenlerden dolayı sezaryen doğum tercih edilmektedir.
Bunun dışında normal yapılabilecek olan bir doğum da yine annenin isteğine göre sezaryen doğum olarak yapılabilir.
Sezaryen doğum yapanların doğumları, normal doğumlara bakılarak daha kolay olmasına rağmen, risk teşkil edecek durumları da içinde barındırdığı göz önünde bulundurulmalıdır. Doğumdan önce anne adayını, oluşabilecek riskler hakkında bilgilendirmek gerekir.
Tüm hazırlıkların tamamlanmasından sonra anne adayına uygulanan epidural ya da spinal anestezi ile acıya karşı duyarsızlaştırılarak, karın bölgesinin kısmına 8-9 cm’lik yatay bir kesi yapılır.
Karın duvarı açılarak, kesik derinleştirildikten sonra tüm karın katları açılarak rahim duvarına gelinir. Daha sonra ise bebeği anne karnında besleyen plesenta, rahmin içinden çıkarılır ve bebek kesikten dışarı alınır
.
Sezaryen sonrası, annenin bağışıklık sisteminde düşmeler meydana gelebileceği için, anne sütünün kalitesini arttırmak adına "Anne Sütünün Önemi ve Doğru Emzirme" adlı makalemize göz atabilirsiniz.
Kadınlar neden sezaryen doğum tercih eder?
1. Bebeğin büyük olması ya da doğum sırasında rahim ağzını etkileyecek durumlar,
2. Bebeğin ideal pozisyonda olmaması,
3. Önceki doğumlara bakılarak, bu doğumun da zor olabileceği endişesi,
4. Bebeğin doğum tarihini belirlemek ya da doğum iznine göre uygun bir tarih seçmek,
5. Üçüz ya da dördüz gibi çok sayıda bebek sahibi olmak gibi durumlar sezaryen doğum tercihi olabilir.
Sezaryen doğum, tıbbı bir müdahale olduğu için bebek anne sağlığı açısından bazı riskler taşımaktadır. Bu riskleri bilerek doğum şeklinize karar vermeniz oldukça önemli bir husustur.
Bu riskleri şu şekilde sıralayabiliriz;
- Anesteziden kaynaklı oluşabilecek riskler veya anesteziye karşı reaksiyon gösterebilecek alerjik durumlar,
- Tarihlerin yanlış olması halinde, bebeğin erken doğması,
- Erken doğumdan dolayı oluşabilecek solunum problemleri,
- Akciğerlerin sıvı tutmasından sonra bebeğin solunumsal distres sendromuna girmesi gibi durumlar meydana gelebilmektedir.
Doğum şeklinize karar vermek kısa sürede alınacak bir karar değildir. Bundan dolayı, seçiminize karar verirken iyice düşünmeli ve bilgi edinmelisiniz.
Sezaryen doğum için kullanılan iki çeşit anestezi bulunmaktadır.
1) Epidural Sezaryen
Bu sezaryen türünde annenin şuuru açıktır ancak ameliyat ağrısı hissetmez. Gelişen teknoloji ile birlikte, sezaryen doğuma duyulan güven artmıştır. Yine de sezaryen doğumun, normal doğuma göre daha az güvenli olduğu ortaya koyulmuştur.
Sezaryen doğum anne için daha uzun bir iyileşme sürecini kapsamaktadır. Bu nedenle gerekli görülmeden sezaryen önerilmez.
2) Elektif Sezaryen
Normal olan doğum bazı durumlarda hem anne hem de bebek için sıkıntılı durumlar ortaya çıkarmaktadır. Bu gibi durumların anne adayları için risk barındırması halinde elektif sezaryen yöntemi kullanılabilir.
Böyle durumlar söz konusu olduğunda ameliyat, annenin doğum sancıları başlamadan önce planlanabilir. Önceden planlanan bu ameliyata, “Elektif Sezaryen” denmektedir. Peki, elektif sezaryen nasıl yapılır, hangi durumlarda tercih edilir?
- Bebekte bilinen yüksek riskli bir durum söz konusu ise,
- Hemen doğması gerekiyorsa,
- Eğer annede yüksek riskli bir durum bulunuyorsa,
- Üçüz veya daha fazla bebek bekleniyorsa,
- Anne daha önce sezaryen ameliyatı geçirdiyse elektif sezaryen uygulaması önerilir.
3) Suda Doğum
Suda doğum kadınların sıkça tercih ettiği bir seçenek haline gelmiştir. Annenin, 35-37 derece sıcaklıktaki suyla dolu bir havuzun içerisinde gerçekleştirdiği alternatif bir doğum yöntemidir.
Suda doğum, normal doğum sınıfına girmektedir. Ayrıca oluşan sancılar ile başa çıkmaya yardım ettiği kanıtlanmıştır. Doğum sırasında salgılanan endorfin hormonu, su ortamında daha kolay salgılanır. Bu da doğal sancılama sürecinin başlamasına yardımcı olur.
Anneye herhangi bir tıbbı uygulama (ilaç, suni sancı) yapılmaz. Doktorlar genelde ikinci ya da üçüncü çocuktan sonra suda doğum yöntemini önermektedir. Suda doğum gerçekleştikten sonra anne normal doğum masasına yatırılır ve kanama süreci kontrol altına alınır. Ek olarak, kadın hastalıkları gibi rahatsızlıklara sahip olan kişilerin, erken doğum yapan annelerin, risk grubunda bulunan anne adaylarının suda doğum yapılması uygun değildir.
- Bebeklerde Koronavirüs Belirtileri Nasıl Anlaşılır 23.8.2021
- Bebeklerde Kabızlık Problemine İyi Gelen Uygulamalar 18.8.2021
- Bebeklerde Egzama ve Belirtileri Nelerdir? 12.8.2021
- Bebeklerde Yastık Kullanımı ve Dikkat Edilmesi Gerekenler 28.7.2021
- Bebeklerde Diş Çıkarma Süreci Ne Zaman Başlar? 21.7.2021 Tüm Blog Yazıları